Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

19 Eylül 2023 Salı

Muttasıl Hadis Nedir

Senedi kesintisiz olan hadis.

En son ravisinden ilk kaynağına kadar senedinde kopukluk olmayan hadise Muttasıl denir. Muttasıl hadis, merfû (Hz. Peygamber'e ait), mevkuf (Sahabeye ait) veya maktû (Tabiîne ait) olabilir.

İttisal, hadisin senedini teşkil eden ravilerden her birinin, kendinden önceki raviden (şeyhinden) işitmesi veya ondan icazet alması ile olur. Bu ise ancak, ravinin şeyhinden hadis dinlemesi, ona okuyup dinletmesi, şeyhin raviye yazıp göndermesi, hadislerini elden vermesi veya rivâyet için ona icazet vermesi ile olur. "Semi'tu", "haddesenâ", "ahberenâ"... gibi eda siğalarıyla nakledilen hadislerin senedlerinin muttasıl olduğuna hükmedilir.

"Kale", "zekere", "an", "enne''... gibi siğalar ise ancak, ravi ile şeyhin muasır veya mülâkî (birbirleriyle görüşüp rivayet eden) olmaları ve ravinin müdellis (görüşmediği kimselerden duymuş gibi hadis rivayet eden râvî) olmaması şartlarına bağlıdır.

Sahih hadisin şartlarından biri olan ittisalin zıddı, inkıtadır. Bu, isnadı oluşturan ravilerin önceki ile bir sonraki arasında kopukluk olması, birbirlerinden rivayetlerinin bulunmamasıdır. Bu durum senedin sıhhatine engel olur. Munkatı denilen bu tür hadisler, zayıf hadislerden sayılır. Suyu taşıyan borular arasındaki bağlantı zayıf veya aralarında kopukluk olduğunda nasıl ki borulara dışarıdan sızma olursa, ravileri arasında sağlam bağlantı (ittisat) olmayan senedlerle gelen hadislere de başka sözler karışabilir. Böylece hadisin sıhhatı zaafa uğramış olur. Hadisi Hz. Peygamber'den bize ulaştıran sened, halkaları sağlam ve iyice birbirine raptedilmiş bir zincir gibi olmalıdır ki, bu şekilde bize ulaşan (muttasıt) hadislere güvenilebilsin.

İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

Sözlükte “ulaştırmak, birleştirmek” anlamındaki vasl kökünün “iftiâl” kalıbından türeyen muttasıl, terim olarak “senedinin başından sonuna kadar her râvinin hocasından semâ veya başka bir muteber öğrenme yoluyla alıp rivayet ettiği hadis” demektir. Aynı mânada mevsûl, mûsal ve mu’tasıl terimleri de kullanılır. Bir senedin muttasıl kabul edilmesi için senedde yer alan bütün râvilerin adlarının bilinmesi gerekir. Ancak bazı âlimlere göre râvi adlarının verilmemiş olması veya eksik verilmesi hadisin muttasıl olmasına engel değildir (Şemseddin es-Sehâvî, I, 176).

Muhaddisler, ilk dönemlerden itibaren hadisin makbul sayılabilmesi için senedde ittisali şart koşmuşlardır. Tâbiîn âlimlerinden Katâde b. Diâme, hadisin ancak sâlih bir kişinin yine sâlih birinden rivayet etmesi durumunda alınabileceğini belirtirken (Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye, s. 56) aynı zamanda senedin muttasıl olmasının önemine işaret etmiştir. Yine tâbiîn neslinden bazı âlimler senedsiz hadis rivayetine şiddetle karşı çıkmışlar, Abdullah b. Mübârek, Ebû Yûsuf ve Humeydî başta olmak üzere birçok âlim hadisin kabul edilebilir olması için senedinin muttasıl olması gerektiğini söylemişlerdir (Ebû Yûsuf, s. 22; Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye, s. 63; İbn Hacer el-Askalânî, I, 480). Abdullah b. Mübârek’in, “Muttasıl senedi araştırmak dindendir” şeklindeki ifadesi (Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye, s. 557) konunun önemini gösterir. Tarih boyunca hadis uğruna yapılan uzun seyahatlerin bir sebebinin de muttasıl senedli hadisi elde etmek olduğu bilinmektedir (a.g.e., s. 569-570).

Senedi muttasıl olan hadis nisbet edildiği yere göre farklı isimler alır. Hadis muttasıl bir senedle Hz. Peygamber’e nisbet ediliyorsa “muttasıl merfû”, bir sahâbîye nisbet ediliyorsa “muttasıl mevkuf” adını alır. Tâbiînden birinin söz ve davranışıyla ilgili haber için “maktû” terimi kullanılmakla birlikte bu haber ona muttasıl bir senedle ulaştığında birbirine zıt iki kelimenin zikredilmesi (muttasıl maktû) bir tür çelişki ifade edeceğinden hoş karşılanmamıştır. Onun yerine bu tür haberler için, “Falan tâbiîye muttasıl bir senedle ulaşmaktadır” denir.

Senedinden râvi adı düşen hadis muttasıl olma özelliğini kaybeder. Böyle bir hadise senedinden düşen râvi sayısına, râvinin sened içinde düştüğü yere ve yerin sayısına, ayrıca râvinin düşme şekline göre farklı isimler verilir. Bir tâbiînin sahâbî râviyi atlayarak doğrudan Hz. Peygamber’den naklettiği hadis için “mürsel”, bir sahâbînin başka bir sahâbîden duyduğu halde doğrudan Resûl-i Ekrem’den naklettiği hadis için “mürselü’s-sahâbî”, râvinin kendisinden hadis almadığı, hatta hiç karşılaşmadığı bir çağdaşından naklettiği hadis için “mürselü’l-hafî”, senedinde peş peşe olmamak kaydıyla birkaç râvi düşen veya sahâbeden sonra bir râvi atlanan hadis için “münkatı‘”, senedinde arka arkaya iki veya daha fazla râvi atlanan hadis için “mu‘dal”, râvinin bir hocasından muteber bir yolla almadığı halde öyle aldığını zannettirecek şekilde naklettiği hadis için “müdelles”, râvinin hadisi kendisine ulaştıran râvileri zikretmeden, “Bana şöyle ulaştı” diye naklettiği hadis için “belâğ”, râvinin, senedinin baş tarafı eksik veya tamamen senedsiz olarak rivayet ettiği hadis için “muallak” terimleri kullanılır. Muttasıl başka bir senedi bulunan, sened aramayı gerektirmeyecek kadar bilinen hadisler de muttasıl kabul edilir. Muttasıl olmayan hadis genellikle zayıf sayılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder